Sistematik Yaratıcı Düşünme Nedir?
- 21 December 2020
- 407 Görüntülenme
- 0 Yorum
Bu makale Sistematik Yaratıcı Düşünmeyi (SIT) açıklamaktadır. Okuduktan sonra bu güçlü problem çözme yönteminin temellerini anlayacaksınız.
Sistematik Yaratıcı Düşünme (SIT) nedir?
Sistematik Yaratıcı Düşünme (SIT), yaratıcılığın merkezde olduğu bir düşünme metodolojisidir. İnsanların binlerce yıldır kullandığı beş düşünce kalıbı içerir. ‘Kutunun dışında düşünme’ ilkesiyle doğrudan çelişir ve yaratıcılığın sadece birkaç kişinin ayrıcalığı olmadığını kanıtlamak için ‘kutunun içinde düşünmeyi’ yol gösterici bir ilke olarak kullanır.
Sistematik Yaratıcı Düşünme (SIT) de bir problem çözme ve inovasyon metodolojisidir ama çoğunlukla inovasyon için bir metodoloji olarak bilinir. Şirket kültürü, prosedürleri ve inovasyon uygulamalarındaki değişikliklere ve gelişmelere yardımcı olan şirketlere programlar sunar.
Sistematik Yaratıcı Düşünce (SIT) 1990’larda İsrail’de geliştirilmiştir. SIT, Genrich Altshuller tarafından TRIZ mühendislik disiplininden türetilmiştir. Teorilerinden biri, yeniliklerin her zaman ortak bir model göstermesiydi. Bu teori, Yaratıcı Problem Çözme Teorisi (TIPS) olarak bilinir. Düşünme metodolojisi geliştirildi ve aynı adı taşıyan bir inovasyon şirketinin kuruluşuna doğru büyüdü. Systematic Inventive Thinking’in genel merkezi İsrail, Tel Aviv’dedir ama tüm dünyaya yayılmış şubeleri vardır. Metodoloji, Columbia Üniversitesi ve London Business School gibi üniversitelerde de kullanılmaktadır.
Yaratıcılık
1970’lerde bilişsel psikolojiden araştırmacılar, yaratıcılığı ölçmek için bir yöntem keşfettiler. Bu ölçü, yaratıcı kişinin fikir akışına sahip biri olduğu düşüncesiyle geliştirilmiştir. Bir kişinin belirli bir süre içinde ürettiği fikirlerin sayısı, yaratıcılık derecelerinin göstergesidir. Bu düşünceye dayanarak, fikirlerin sayısındaki artışın otomatik olarak kalitede bir iyileşmeye yol açacağı varsayıldı.
Ancak en zor kısım, bir kişinin üretebileceği fikirlerin sayısı değil, özgünlükleridir. Daha yeni çalışmalar bunu göstermiştir. O halde büyük bir fikir akışı, her zaman orijinal fikirlerin sayısında bir artışa yol açmaz. Bu keşifler, ayrı fikirler üretmek yerine organize düşünmeye ve yapılandırılmış süreçleri tasarlamaya yeni bir yaklaşıma yol açtı. Bu yapısal yaklaşım, Sistematik Yaratıcı Düşünme metodolojisinin merkezinde yer alır.
Beş SIT düşünme yöntemi
Sorunlar, herhangi bir yapı olmaksızın, geleneksel olarak onlar hakkında beyin fırtınası yapılarak ele alınır. SIT, işleri farklı şekilde yapar. Sistematik Yaratıcı Düşünce’ye göre, yenilik şu durumlarda gerçekleşir:
- Düşünürler tanıdık bir dünyada çalışır;
- Belirli bir sorundan bağımsız çözümler icat edilir;
- Ve şu beş yöntem kullanıldığında: çıkarma, çarpma, bölme, öznitelik bağımlılığı ve görev birleştirme.
Çıkarma
Sistematik Buluşsal Düşünme (SIT) metodolojisinin bu yöntemi, bir ürün veya hizmetten önemli bir parçayı almayı ve ona yeni bir hayat vermeyi içerir. Bu parça daha önce başka bir ürünün çok önemli bir bileşeni olarak kabul edildi. Örneğin, bir kayıt cihazı fikri, Sony’nin Walkman’i alınarak ve kayıt işlevini toplam üründen çıkararak oluşturuldu.
Çarpma işlemi
Çoğaltma, bir ürün veya hizmetten belirli bir bileşeni alıp aynı bileşeni birkaç kez tekrar bütüne eklemeyi içerir. Bu genellikle daha önce herhangi bir değer katmadığı düşünülen bir bileşeni içerir.
Bölünme
Bölme, belirli bir birimi parçalayıp küçük parçalara ayırmayı içerir. Bu porsiyonlar daha sonra yeni bir fayda sağlamak veya daha fazla değer katmak için ayarlanır. Bunun bir örneği, soğutmalı bir tezgahın kullanılmasıdır. Büyük bir harici buzdolabı kullanmak yerine, tezgahın altına rahatlıkla bir buzdolabı çekmecesi takılabilir.
Görev Birleştirme
Yenilikçi ürünler ve hizmetler, genellikle bir bileşen içinde birleştirilmiş belirli görev ve faaliyetlerin koleksiyonlarıdır. Birleştirme, mevcut kaynaklara atanan yeni görevlerden oluşur. Bunun bir örneği kitle kaynak kullanımıdır. Burada büyük insan grupları, her birinin belirli bir görevi yerine getirmesi ile kullanılır.
Öznitelik Bağımlılığı
Öznitelik bağımlılığı, önceden bağımsız olan iki bileşeni birleştirmeyi ve bunların değer katacak şekilde birbirlerine bağımlı hale getirilmesini içerir. Bu durum bir ürün içindeki bir özniteliğin veya bileşenin değişebileceği ve bununla birlikte başka bir özniteliğin de değişebileceği anlamına gelir. Buna bir örnek, fotokromik camlı güneş gözlükleridir.
Beş SIT ilkesi
Yukarıda açıklanan teknikleri etkili ve verimli bir şekilde uygulayabilmek için, SIT’nin neye dayandığını anlamak önemlidir. Bu yüzden Tel Aviv’den Sistematik Yaratıcı Düşünme (SIT) aşağıdaki beş SIT ilkesini açıklar:
Kutunun içinde düşünmek
SIT’nin önemli bir parçası kapalı dünyadır. SIT’deki ilk ilke ve ilk önemli adım, sorunlu bir dünya tanımlamaktır. Sorunu çözen kişi, o dünyada, soruna bir çözüm bulmak için kullanılabilecek tüm yapı taşlarının mevcut olduğunu bilir. Bu durum odaklanma ve bir güç ve güç hissi yaratarak motivasyonla sonuçlanır. Problemlere bu şekilde yaklaşarak, zorlu ve eğlenceli bulmacalara dönüşürler.
İşlev formu takip eder
Bu terim Roland Finke tarafından icat edildi ve tersine bir süreç olarak kabul edildi, çünkü çıkış noktası belirli bir sorun veya pazar talepleri değil, mevcut kaynaktır. Yani henüz var olmayan yeni talepler belirleniyor. Bunlar daha sonra piyasaya sunuldu.
Niteliksel değişim
Nitel değişim ilkesi, çözümlerin bir durumda bulunabileceğini ve sorunun özünün çıkarılabileceğini varsayar. Bu durum durumu etkisiz hale getirir, böylece artık bir engel kalmaz. Daha önce negatif olan unsur, pozitif bir faktöre bile dönüştürülebilir. Böylelikle bir dezavantaj avantaja dönüştürülür.
En direncin yolu
Tıpkı suyun dağlardan en az dirençli yol boyunca aşağı akması gibi, düşünme sürecinde en kolay yolu izlemek doğaldır. Fakat çok az dirençle yeni fikirler üretmek gittikçe zorlaşır. Bu yüzden SIT, alternatif bir yaklaşımı, mantık dışı yolu teşvik eder. Yani, çoğu direnişin yolu.
Bilişsel sabitlik
Bilişsel sabitlik, bir durumun veya nesnenin çok özel bir şekilde algılandığı ve gözlemlendiği bir zihin durumudur. Bu durumda, tüm dış elemanlar kapatılır. Bunu yapmanın çeşitli yolları var. Bunun bir yolu, nesneleri bir bütün olarak görmek ve farklı görünmesi için nesnenin nasıl yeniden düzenlenebileceğini hayal etmektir.
Yakın Tatlı
Near Far Sweet (NFS), inovasyondaki tatlı noktayı ifade eder. Çok az fikir uygulamaya dönüştürülür. Onlar ilhamsız ya da pratik değiller. NFS ilkesi, üretilen fikirlerin, geliştirildikleri durumdan yeterince uzakta, başkaları için ilgi çekici ama temel yetkinliklere uygulanabilir olması için yeterince yakın olmasını sağlar.
Sistematik Yaratıcı Düşünmenin (SIT) Faydaları
Sistematik Yaratıcı Düşünme’nin (SIT) kullanımı bazı net faydalar sağlar:
- Fikirler genellikle radikal ve yenilikçidir
- Üretilen fikirler sıklıkla kontrol edilir
- Fikirler aslında uygulanabilir
- SIT metodolojisinin kullanımı kolaydır;
- Metodoloji sistematiktir
Ne düşünüyorsunuz?
Sistematik Yaratıcı Düşünme (SIT) hakkındaki açıklamayı tanıyor musunuz? Ortamınızda SIT kullanılıyor mu yoksa gelecekte SIT kullanımında bir değer görüyor musunuz? Bir organizasyonun inovasyonu nasıl organize edebileceğini ve geliştirebileceğini düşünüyorsunuz?
Düşüncelerinizi ve bilginizi aşağıdaki yorum kutusunda paylaşabilirsiniz.
Bu makaleyi beğendiyseniz, modeller ve yöntemler hakkındaki en son gönderiler için bültenimize kaydolabilirsiniz.
Yorumunuzu bırakın