Advanced
Search
  1. Home
  2. Her Öğrencinin Bilmesi Gerekenler

Her Öğrencinin Bilmesi Gerekenler

  • 4 Ekim 2020
  • 0 Likes
  • 210 Views
  • 0 Comments

Erteleme, zamanın en büyük hırsızıdır.

Erteleme, her öğrencinin hayatının belasıdır! Öğrencileri tamamlamak için koydukları görevden uzaklaştırır, böylece kendi projelerinin son tarihi yaklaştıkça içlerinde korku ve endişe yaratır. Erteleme eylemi eğlenceli görünüyor ama hiçbir şey başarılamadığı için neşe kısa sürüyor!

Ebeveynler olarak, çocuklarımızın erteleme eylemine yenik düşmesinden korkuyoruz. Ciddi durumlarda, erteleme, çocuklarınızın yaşamdaki tam potansiyeline ulaşmasını engelleyebilir ve muhtemelen gelecekte kariyerlerini etkileyebilir.

Korkunç geliyor, değil mi?

Ertelemenin zararlı etkilerini anlıyor ve anlıyoruz ve çocuklarınızın ertelemenin getirdiği sahte rahatlığa düşmesini istemiyoruz.

İşte çocuklarınızın ertelemenin üstesinden gelmelerine ve kendi zamanlarının efendisi olmalarına yardımcı olmanın 3 basit yolu:

1: Ertelemeyi Kabul Etmek

Ertelemenin üstesinden gelmek için onu tanıyabilmeliyiz.

Çoğu öğrenci, çok geç olana kadar ertelediklerinin farkına varmaz. Yapılan çok az işle zaman boşa harcanırdı.

İşte ertelemenin bazı belirtileri:

  • Çocuğunuz yalnızca düşük öncelikli görevleri tamamlama eğilimindedir.
  • Çocuğunuz, yüksek öncelikli bir görevi tamamlamaya karar vermesine rağmen daha az anlamlı bir göreve geçme eğilimindedir.
  • Çocuğunuz, çok uzun süreler boyunca Yapılacaklar listesinde bir görevi tamamlanmamış bırakma eğilimindedir.
  • Çocuğunuz her göreve düzenli olarak “Evet” diyor ama hiçbirini tamamlamıyor.
  • Çocuğunuz göreve başlamadan önce “Doğru Anı” veya “Doğru Ruh Halini” beklemeyi tercih eder.

Çocuğunuz yukarıdaki belirtilerden herhangi birini gösteriyorsa, DİKKAT!

Çocuğunuz ertelemekten suçlu olabilir. Artık çoğu zaman ertelemeyle ilişkilendirilen durumları tespit edebilmeleri ve bununla ilgili bir şeyler yapabilmeleri iyidir.

2: Çocuğunuzun Neden Ertelediğini Anlamak

Artık çocuklarınız erteleme belirtilerinin farkına vardığına göre, neden ertelediklerini anlamaları gerekir!

Çocuğunuzun niçin ertelediğini açıklayabilecek iki ana neden belirledik.

1 Sebep: Dikkat Dağınıklığı

Sıkıcı bulduğumuz bir şeyi yaptığımızda, etrafımızda dikkat dağıtıcı şeyler bulunabilir.

Çocuklarınız için, ders kitaplarının içeriğini okumak zorunda kaldıkları anı muhtemelen neşesiz buluyorlar ve korkuyorlar. Bu durumda, erteleme isteği en güçlü halini alacaktır.

Cep telefonları veya bilgisayarlar gibi modern teknoloji, bir erteleme kaynağı olarak hizmet edebilir.

Çocuğunuz okumak üzereyken, ebeveynler bu tür cazibelerin ortadan kaldırılmasında önemli bir rol oynamalıdır. Bu durum çocuğunuzun öğrenim görmesi ve üretken kalması için elverişli bir ortam yaratacaktır.

Bu tür önlemler arasında telefonlara el konulması ve okurken çocuğunuzun bilgisayara erişimini engellemek için ebeveyn kilidi kullanılması yer alır.

Sebep 2: Motivasyon Eksikliği

Motivasyon, her öğrenci için güçlü bir araçtır.

Çocuğunuzu hayallerini ve özlemlerini kovalamaya ve gerçekleştirmeye teşvik edebilir, böylece başarılarından gurur duymalarını sağlar. Bununla birlikte motivasyon eksikliği, çocuğunuzun ertelemenin kendisinin çağırdığı ayartmaya boyun eğmesine neden olduğu için kesinlikle elverişsizdir.

Ebeveynler olarak, çocuklarınızla konuşarak zaman geçirin ve hayallerini gerçekleştirmeleri için onları neyin motive ettiğini anlayın.

Herkesin kendine özgü ‘itici gücü’ vardır ve kendi kıvılcımımızı belirledikten sonra, ona dokunabilir ve bizi daha çok çalışmaya motive etmek için kullanabiliriz.

Bu yüzden çocuklarınızın kendi ‘itici güçlerini’ belirlemelerine yardımcı olun ve emeklerinin meyvelerini tattıktan sonra, daha çok cesaretlendirilecek ve gelecekte daha fazla başarı için çocuğunuzu motive edecek!

3 Ertelemeyi Önleyen Stratejileri Kabul Edin

Erteleme bir alışkanlıktır ve bu yüzden bir gecede bunun üstesinden gelmek zordur.

Erteleme eylemi kişinin davranışına derinden yerleşmiştir ve bu yüzden çoğumuz ertelediğimizi bile bilmeden suçluyuz.

Bu tür kötü alışkanlıklar ancak ısrarla ona karşı hareket ettiğimizde kırılır. Ertelemenin üstesinden gelmek için çocuklarınızı kendi benzersiz yaklaşımlarını geliştirmeye teşvik edin. Bunu yaparak, çocuklarınız her gün verimliliklerini artırmak için geliştirdikleri tekniklere güvenebilir ve bunları uygulayabilir.

Bu yüzden her gece uyumadan önce bir başarı duygusu hissetmelerini sağlar!

İşte çocuklarınızı motive edecek bazı İpuçları:

  • Verilen bir görevi tamamladıktan sonra çocuğunuza uygun bir ödül vaat edin. Görev ne kadar büyükse, ödül o kadar büyük olur.
  • Çocuklarınız arasında dostça rekabet ruhunu tanıtın. İçlerindeki rekabet doğası, kendi hedeflerini yeteneklerinin en iyi şekilde tamamlamada motive edilmeleri için itici bir güç görevi görebilir!
  • Çocuğunuzun, ertelemenin getirdiği tatsız sonuçları fark etmesine ve fark etmesine izin verin
  • Çocuğunuzun arkadaşlarıyla birlikte çalışabilmesi için bir çalışma grubu düzenleyin! Çocuğunuzun ders çalışmasına elverişli bir ortamda olmasını sağlamak için akran baskısının etkisinden yararlanın.

Sonuç olarak…

Erteleme hiçbir koşulda kesinlikle ideal değildir.

Üretkenlik düzeyimiz üzerindeki olumsuz etkisine rağmen, biz yetişkinler genellikle böyle bir eylemden suçluyuz. Çoğumuzun üstesinden gelememesi zararlı bir alışkanlık haline geldi ve erteleme fikri, tamamlamamız gereken görevleri bilmemize rağmen bize bir rahatlık hissi veriyor.

Bu yüzden çocuğunuzu bu genç yaşta ertelemenin tehlikeleri ve olumsuz etkileri konusunda eğitmeniz önemlidir. Çocuklarınız, ertelemenin üstesinden gelmelerine ve bunu günlük olarak uygulamalarına olanak tanıyan motivasyon kaynaklarını belirlediklerinde, yetişkin yaşamları boyunca bile önemli ve faydalı olacak bu tür faydalı alışkanlıklar geliştirebileceklerdir.

Tanımlayın. Anlama. Strateji

Bahsettiğimiz bu 3 önemli adımı hatırlayarak ve uygulayarak, çocuğunuzun ertelemenin nihayet üstesinden gelebileceğinden eminiz.

Sağladığımız ipuçlarının yararlı olduğunu ve çocuklarınız tarafından iyi bir şekilde kullanılacağını umuyoruz!

  • Share:

Leave Your Comment